beyza
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Merhaba sexphoto.club hikaye okuyucuları birbirinden azdırıcı hikaye arşivini sizlerin beğenisine sunuyoruz okuyun ve ve yorumunuzu bırakın
beyza
‘Seni seviyorum’ deyip, ‘Hep yanında olacağım’ deyip bana yaptıklarının yanında, bir gecelik seviÅŸme ihanet deÄŸil, sadece yaptıklarının küçük bir karşılığı olabilirdi. 1. ”Her ÅŸey güzel baÅŸlamıştı. Zaten her zaman güzel baÅŸlar.. Her ÅŸey çok güzel baÅŸlamıştı. Zaten her zaman güzel baÅŸlar… İnternet üzerinden tanışmıştık. Sürekli yazışıyor, konuÅŸuyorduk. Uyumadan önce her ‘iyi geceler’ faslından sonra muhabbet tekrar tekrar alevlendiÄŸi için bir türlü uyuyamıyorduk. Sıra buluÅŸma faslına gelmiÅŸti. O kadar heyecanlanmıştım ki elim ayağım birbirine girmiÅŸti. Gerçekte nasıldı acaba? Elektrik alabilecek miydim? Saçlarım olmuÅŸ muydu? Makyajımı biraz daha hafif mi yapsaydım acaba? Kafamda deli sorularla hazırlanıp buluÅŸma yerine gitmiÅŸtim. Beni çok sevdiÄŸi bir mekana davet etmiÅŸti. Bu mekanın ileride canını ne kadar yakacağını bilmiyordu tabii ki… İnternetten yaklaşık 1 haftadır konuÅŸuyorduk ama yine de baÅŸlarda biraz çekingenlik oldu. Neyse ki fazla uzun sürmedi çünkü gerçekte de internette olduÄŸu kadar etkilenmiÅŸtik birbirimizden (belki daha bile fazla). xxxxxx ile ilk buluÅŸmamız, tam anlamıyla muhteÅŸem geçmiÅŸti. Zaman su gibi akmıştı. Saatlerce konuÅŸmuÅŸ, eÄŸlenmiÅŸ ve gülmüştük. Aynı günün gecesi telefonda konuÅŸtuÄŸumuzda artık sevgiliydik.
”Boynuna sarılıp hıçkıra hıçkıra aÄŸlayışım hala gözümün önünde.” İliÅŸkimizin ilk ayları da gayet güzel ilerlemiÅŸti. Yanındayken o kadar mutluydum ki… Zaten uzun süredir hayatımda her ÅŸey ters gidiyordu. SevdiÄŸim ve yakınım olan birkaç kiÅŸiyi kaybetmiÅŸtim. GüvendiÄŸim insanlardan kazık yemiÅŸtim. Tüm bunların üzerine onunla karşılaÅŸmak, akıntıda sürüklenirken tutunacak bir dal bulmak gibiydi benim için. O yüzden çok deÄŸerliydi, o yüzden çok seviyordum onu… İlk ciddi kavgamızı iliÅŸkimizin üçüncü ayında etmiÅŸtik. Ona gerçekten çok fazla ihtiyaç duyduÄŸum bir anda yanında olmak istemiÅŸtim. O ise iÅŸlerinin yoÄŸunluÄŸundan yakınıp beni bir sonraki güne ertelemek istemiÅŸti. Neredeyse ayrılma noktasına gelmiÅŸtik ama daha sonra talebimi kabul edip yanıma gelmiÅŸti. Boynuna sarılıp hıçkıra hıçkıra aÄŸlayışım hala gözümün önünde. Aylar geçtikçe iliÅŸkimizdeki sorunlar da gittikçe artıyordu. Gittikçe daha umursamaz, daha kaba ve daha kırıcı olmaya baÅŸlıyordu. Belki yorulmuÅŸtur, belki canı sıkkındır diyerek üstelemiyor, alttan alıyordum. Ancak gittikçe daha da artırıyordu sorumsuzluÄŸunun dozunu.
”O kadar çok ÅŸey biriktirmiÅŸtim ki içimde, artık hayatımda resmen yeni ve kaldırması çok güç bir ağırlık vardı.” Bir süre sonra (iliÅŸkinin yaklaşık 6. ayından itibaren) tartışmalarımız daha da sıklaÅŸmaya baÅŸlamıştı. Her tartışmada bana ağır hakaretler ediyor, ‘zayıflık’ ve ‘kusur’ olarak gördüğü tavırlarımı yüzüme vuruyordu. Çok duygusalmışım, sürekli yanımda olmasını istiyormuÅŸum, birlikte daha fazla zaman geçirmek istiyormuÅŸum vs… İliÅŸkinin baÅŸlarında mesaisi biter bitmez soluÄŸu yanımda alan adam, ÅŸimdi bunlardan yakınıyordu. Çok sevdiÄŸiniz bir insandan, hele ki bu insan sizinle bir ömür geçirmek istediÄŸini defalarca söylemiÅŸse, bunları beklemeniz ‘çocukça’ mı olurdu? O kadar çok ÅŸey biriktirmiÅŸtim ki içimde, artık hayatımda resmen yeni ve kaldırması çok güç bir ağırlık vardı. Gün geçtikçe daha da artıyordu bu ağırlık. İlk baÅŸlardaki naif ve ÅŸaşılacak derecede kibar adam gitmiÅŸ, yerine her tartışmada öfke nöbetleri geçirerek fiziksel ÅŸiddet uygulamanın eÅŸiÄŸine gelen, sürekli hakaret eden ve hatta aÅŸağılayan, üstelik bunları arkadaÅŸ ortamlarımızda da yapmaktan çekinmeyen bir adam gelmiÅŸti. Bir keresinde saçma sapan birsürü olay üst üste gelmiÅŸ ve o kadar yorulmuÅŸtum ki evrenin tüm karanlığının içime çöktüğünü hissetmiÅŸtim. O an sadece ona sarılmak istiyordum. Sarılmak ve aÄŸlamak… Gerisini umursamıyordum. O günün sabahında basit bir nedenle tartışmıştık. Sarılmak istediÄŸimde kendini geri çekmiÅŸti. Belki basit bir ÅŸey gibi görünüyor ama kendimi o kadar kötü, o kadar yalnız hissetmiÅŸtim ki anlatamam. Sadece bu da deÄŸil, benzer tavırları sık sık tekrarlamaya baÅŸlamıştı. Basit bir sarılmayı, bir teselliyi bile çok görmeye baÅŸlamıştı bana.
2 yıllık ilişkimiz bir daha onarılamayacak yaralar almış ve aslında çoktan bitmişti. Ama ben hala çok seviyordum onu. Belki düzelir, belki yeniden eskisi gibi oluruz umuduyla sabrediyordum. O da zaten berbat olan hayatımı ayrılık kararıyla daha da berbat hale getireceğini düşünüyor, ayrılmak istediğini söyleyemiyor, kararı benim vermemi bekliyor ve böylece bu sorumluluktan kaçmak istiyordu. Adeta bezdirme politikası uyguluyordu bana karşı. İşler benim için gittikçe daha da kötü oluyordu. Artık umudum kalmamıştı ve kalan azıcık saygı da heba olmadan ayrılmaya karar vermiştim. Ertesi gün ona gidecektim, orada her şeyi söyleyip bitirecektim bu işi.Unutabilir miydim bilmiyordum. Ama en azından deneyebilirdim. Ancak son olmasını istediğim görüşmede işlerin rengi değişmişti. Kapıyı açarkenki ifadesi sevgilisini değil de hergün görüştüğü bir arkadaşını karşılıyormuş gibiydi. Sıcaklık yok, sevgi yok, samimiyet yok. Zaten ben içeri girer girmez de bilgisayarının başına çöktü. Bir şeyler okuyordu. Son zamanlarda hep böyle yapıyordu zaten. Bir ara bir şeyler almak için dışarı çıktı. Telefonunu evde unutmuştu. İlişkimizin en başından beridir birbirimizin telefonlarını kurcalamamış, hesaplarımızın şifrelerini vs istememiştik birbirimizden. Zaten her ilişkimde özellikle dikkat ettiğim bir şeydir bu. Ancak o an her şey çok farklıydı. Kafamda o kadar çok soru işareti vardı ki dayanamayıp bilgisayarın yanında duran telefonu aldım.
AÄŸlıyordum MahvolmuÅŸtum.” İlk iÅŸ de mesajlarına bakmaya baÅŸladım. Belki bize dair, olan bitene dair bir ÅŸeyler bulurdum. Bu dönüşüme, bu inanılmaz deÄŸiÅŸime dair ipuçları bulurdum belki… Önce facebooktan en yakın arkadaÅŸlarıyla olan konuÅŸmalarını inceledim. Havadan sudan, önemsiz ÅŸeylerden bahsetmiÅŸlerdi genelde. Sonra whatsapp’ına girdim ve onu gördüm… Bana hiç bahsetmediÄŸi, hiçbir arkadaÅŸ ortamında görmediÄŸim bir kadınla konuÅŸuyordu. Üstelik aylardır bana yansıttığı nemrutluÄŸundan, soÄŸukluÄŸundan, kabalığından eser yoktu. Tıpkı iliÅŸkimizin baÅŸlarında benimle konuÅŸtuÄŸu gibi konuÅŸuyordu onunla. Sürekli ÅŸakalar yapıyor, gülücükler, kalpler gönderiyordu. Yakında buluÅŸabileceklerinden bahsediyorlardı. Zira kadın baÅŸka bir ÅŸehirde yaşıyordu. İstanbul’a geldiÄŸinde birlikte kalabilirlermiÅŸ. ‘Peki ya sevgilin?’ diyordu kadın. ‘O önemli deÄŸil ya hallederim onu ben’ diyordu ÇaÄŸrı da… Birazdan göreceklerimi görmemiÅŸ olsaydım hemen çekip gider, bir ayrılık konuÅŸmasını geçtim yüzüne tükürmeyi bile ona çok görebilirdim. KonuÅŸmalarda biraz daha yukarı çıkınca benimle ilgili olan konuÅŸmaları gördüm. Bütün dünyamı başıma yıkan o konuÅŸmaları… Benden acıma ve tiksintiyle bahsediyordu kadına. Ondan sonra yerle bir olacağımı bilmese bir saniye bile katlanamaz, ayrılırmış. Ama vicdanı el vermiyormuÅŸ. Yoksa çekilecek gibi deÄŸilmiÅŸim. Sürekli yanında olmayı istememden tiksinmiÅŸ. Çok problemliymiÅŸim. Bazı sorunlarımdan bahsederken kadınla birlikte dalga bile geçmiÅŸler benimle. MahvolmuÅŸtum. Gerçekten öyle miydim? Onu çok sevdiÄŸim için, yanında huzur bulduÄŸum için, ona sarılınca tüm dertlerimi unuttuÄŸum için acınacak, tiksinecek halde miydim? Ben, tüm yaptıklarına raÄŸmen ona hala sevgi beslerken, bu yaptıklarını hak etmiÅŸ miydim? Benim sorunlarım, dertlerim, kur yaptığı bir kadınla dalga malzemesi edilecek ÅŸeyler miydi? Telefonu aldığım yere bıraktım ve yüzümü yıkadım.
”Bir merhaba ve biraz samimi konuÅŸma yetmiÅŸti.” Böyle bitmeyecekti. Bana yaÅŸattığı onca acıyı tolere edebilirdim ama o konuÅŸmaları asla… Geri döndüğünde hiçbir ÅŸey olmamış gibi davranmaya çalıştım. Bir ÅŸeyler olduÄŸunu sezdi ama telefonunu kurcalayacağıma ihtimal vermiyordu. ‘Ne oldu?’ diye sormayı ise uzun zaman önce bırakmıştı zaten. Bir süre daha yanında kalıp ayrıldım. Åžimdi hamle sırası bendeydi. Önce eve gittim. Çünkü rahat rahat, hıçkıra hıçkıra aÄŸlamam gerekiyordu evvela. Kendime geldiÄŸimde ilk iÅŸ olarak uzun zamandır kapalı olan facebook hesabımı tekrar aktive ettim. xx ile iliÅŸkiye baÅŸlamadan önce kur yapan, internet tabiriyle ‘yürüyen’ birileri vardı. İçlerinden biri, xxx, gerçekten de hoÅŸ bir çocuktu. Sadece tavırlarını samimi bulmuyordum ve kendime hiçbir ÅŸekilde yakın hissetmiyordum. Ama önemi yoktu artık… Zaten ilgi duyuyordu bana. Görüşmek istediÄŸini söyleyince kabul ettim. Görüşme yerini ben seçtim. ÇaÄŸrı ile ilk defa buluÅŸtuÄŸumuz, o çok sevdiÄŸi mekanda görüşecektik… xx ile buluÅŸmuÅŸ, oturuyorduk. İlk baÅŸlarda kasvetli bir hava vardı ortamda. Yapacağım ÅŸeyde kararlıydım ama yine de bir ağırlık vardı üzerimde. Karşı tarafının yumuÅŸatma giriÅŸimlerine olumlu karşılık verince biraz daha rahatladık ikimiz de. xxxx tüm gün boyunca beni bir kez bile aramamıştı. Sadece bir kere Whatsapp’tan yazmıştı, o kadar. Bir süre sonra sıkıldığımı söyleyerek baÅŸka bir yere geçmek istediÄŸimi söyledim. xxx ile sürekli gittiÄŸimiz ve beni ilk defa öptüğü mekana götürdüm xxx’yi. Bir ÅŸeyler yedikten sonra iyice yakınlaÅŸmıştık. xxx’yı ve beni tanıyan birkaç kiÅŸi de vardı içerde. ÅžaÅŸkın ÅŸaÅŸkın bakıyorlardı bize. Umursamıyordum ama, hatta daha bile iyiydi. Bir süre sonra da öpüşmeye baÅŸladık.
Sabah uyandığımda o henüz uyanmamıştı.” ”Sabah uyandığımda o henüz uyanmamıştı.” Beni evine davet etti. Ben de kabul ettim ve o gece, xxxx ile seviÅŸtim. Sabah uyandığımda o henüz uyanmamıştı. EÅŸyalarımı topladım ve evime döndüm. Åžimdi yapılacak son bir ÅŸey daha vardı. Bir veda mektubu gerekiyordu. Bilgisayarımın başına oturdum ve yazmaya baÅŸladım. Ara ara aÄŸlamaktan yazamayacak hale geldiÄŸim için mola veriyordum. İlk tanıştığımız günden, mektubu yazdığım ana kadar olan biten her ÅŸeyi yaÅŸandığı gibi yazdım. İlk zamanlar bana yaÅŸattığı sevinçleri de yazdım, kalbimi tuzla buz ettiÄŸi zamanları da. Tabii o iÄŸrenç mesajları da. Sonunda da xxx’yi yazdım. Nasıl kur yaptığımı, o en sevdiÄŸi mekandaki buluÅŸmayı, beni ilk defa öptüğü barda bir baÅŸkasını nasıl öptüğümü ve gece nasıl seviÅŸtiÄŸimizi. Her ÅŸeyi tüm detayıyla yazdım ve bir saniye bile tereddüt etmeden gönder tuÅŸuna bastım. Üstümden büyük bir yük kalkmıştı.ine üzüldüm, yine kırıldım belki ama bir daha hiç kimseye acılarımla, duygularımla oynayabilme ÅŸansı tanımadım…”
”Yine üzüldüm, yine kırıldım belki ama bir daha hiç kimseye acılarımla, duygularımla oynayabilme ÅŸansı tanımadım…” Mesajı gönderdikten sonra xxx’yı her yerden engelledim. Telefonumu kapatıp bir kenara attım. Sonradan duyduÄŸuma göre tam anlamıyla çıldırmış. Öyle ya erkeklik egosu incinmiÅŸ beyimizin. O her haltı yiyebilir ama onu kimse aldatamaz. Özellikle xxx ile o ilk buluÅŸtuÄŸumuz kafede buluÅŸmam, xxx’nın beni ilk defa öptüğü barda öpüşmem ve seviÅŸmemizi detaylı yazmam çıldırtmış onu. Evime gelmeye çalışmış ama ortak arkadaÅŸlarımız engellemiÅŸ. xxxx’nin peÅŸine düşmüş. Onu da bulamamış. Sonrasını bilmiyorum. Önemsemiyorum da. Zaten birkaç hafta sonra ÅŸehir deÄŸiÅŸtirdim ve bir daha da karşılaÅŸmadık. O, ona ihanet ettiÄŸimi düşünüyordu ama asıl büyük ihaneti o etmiÅŸti… Bana yaÅŸattıklarından dolayı hala üzgündüm tabii ki ama gerçek yüzünü görünce, onun gibi bir pislikten kurtulduÄŸum için mutlu da olmuÅŸtum. Beni sevmiyordu, istemiyordu belki ama madem bunu doÄŸru düzgün söyleyebilecek cesareti yoktu, madem her gün defalarca canımı ve ruhumu acıtmaktan hiç çekinmiyordu, madem bir kadına kur yapmak için benim yaÅŸadıklarımı muhabbetine meze edebiliyordu, madem benim acılarımla dalga geçiyordu, o zaman böyle bir ayrılığı da sonuna kadar hak etmiÅŸti… O günden sonra da herkese hak ettiÄŸi gibi davrandım.
ve olaylar bu hale geldi (BEYZA)
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32